10
ARALIK 1919 KASTAMONU KADIN MİTİNGİ’NİN 98. YILDÖNÜMÜNÜ KUTLUYORUZ
Mondros mütarekesinden sonra ülkemizin çeşitli bölgelerinde
başlayan haksız işgalleri kınamak amacı ile Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde
mitingler düzenlenmiş olup, aynı amaçla 10 Aralık 1919 tarihinde Kastamonu’da o
zamanki Kız Muallim Mektebi bahçesinde düzenlenen miting ise sadece ülkemizde
değil, dünya çapında ses getirmiştir. Zira bu miting diğer bölgelerde
düzenlenenlerden farklı olarak, düzenleyici ve katılımcılarının tamamımın kadın
olduğu ilk ve tek mitingdir.
Bu mitingde Kastamonulu kadınlarımız ulusumuza
yönelik işgal ve tehditleri lanetleyerek, gerekirse istiklal uğruna can vermeye
hazır olduklarını haykırmışlardır.
Tertip komitesi başkanı Zekiye hanımın kahraman Kastamonu kadınının sesini
tüm dünyaya duyurduğu tarihi söylevi aynen şöyledir;
“Kardeşler, hemşireler…
Daha bir sene evvel
kırmızı rengi ile başımızda dalgalanan ulu sancağımız görüyoruz ki siyahlara
mateme büründü. Muhabere meydanlarında vatan ve din uğrunda yüz binlerce
evladımızı gömdükten sonra haktan adaletten bahseden Avrupalıların bir seneden
beri başımıza açmadık bela kalmadı. Haktan en çok bahsedenler haksızlıkların en
büyüğünü yaptılar. Daha dün bizim gibi refah ve saadeti evi barkı olan İzmir’deki
hemcinslerimiz beyaz saçlı kadınlarımız kundaktaki yavrularımız Yunanlıların
süngülerinden geçti. Her tarafı yüksek minarelerden beş vakit okunan ezanların Adana’mız,
Antalya’mız, Antep’imiz, Maraş’ımız ve Urfa’mız elimizden alınmak isteniyor.
Hanımlar,
Büyük felaketlerimiz
önünde evlatlarımızın kardeşlerimizin kanı ile suladığımız yurtlarımızın
işgaline susacak mıyız? Hayır hanım efendiler..
Mağlubuz silahımız yok
fakat göğsümüzde imanımız bütün dünyayı yaratan Allahlımız var. İşte bizde
imanımıza Allahlımıza istinaden haksızlara haksızlıklarını yüzlerine vurur ve
cihan huzurunda ilan ettikleri adaleti isteriz.
Hanımlar,
Ne dünyayı kanlara
boğan insanları tavuklar gibi boğazlayan erkeklere müracaat edecek değiliz. Bizim
gibi şefkat ile merhamet ile düşündüklerine şüphe etmediğimiz itilaf
devletlerinin büyük kadınlarına müracaat edecek ve birer telgraf ile bize
yapılan haksızlıkları yazarak anlatacağız. Eğer onlar da hakkımızı teslim
etmezler ise evlatlarımızın kanlarına kendi kanlarımızı karıştırarak erkeklerimiz
ile bir safta dinimiz ve istiklalimiz için haksız zalimlere tarihin lanetlerini
terk ederek şehadetle öleceğiz….”
Ulu Önder Gazi
Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde, vatansever
ve fedakâr Türk kadınının çocukları olmaktan gururluyuz ve büyük yürekli bu
kadınlara şükran borçluyuz. Kastamonu Barosu olarak bu anlamlı günde
Kastamonulu kadınlarımızı kutluyor, kurtuluş mücadelesinde yer alarak
tarihimize damga vuran kahraman kadınlarımızı bir kez daha şükran ve minnetle
anıyoruz.
KASTAMONU BAROSU KADIN HAKLARI KOMİSYONU